18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi Mesajı
17.03.2024
Vali Mustafa Çiftçi’nin, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü Mesajı:
"18 Mart 1915, üzerinde ihtilafsız gönül birliği içinde olduğumuz değerlerimiz -vatanımız, bayrağımız, istiklâlimiz- uğruna Çanakkale’de kendi varoluş tarihini adanmışlık, inanmışlık ruhuyla yeniden yazan ve gözünü kırpmadan şehadete yürüyen ecdadımızın kahramanlık ve fedakârlık destanıdır. Bugün, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yıl dönümünü idrak ediyor; Trablusgarp’ta, Balkanlarda, Çanakkale’de, Kut’ül Amâre’de, Millî Mücadele cephelerinde, geçmişten günümüze dek tarihimizin çeşitli safhalarındaki mücadelesiyle hür olmanın şerefini bizlere yaşatan aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla yâd ediyoruz.
Çanakkale; son teknolojik silahlarla donanmış emperyalist devletlere karşı vatanın dört bir yanından gelerek topyekûn bir mücadelenin sonucunda toprağımıza düşmanın ayak basmasına izin verilmeyen, tarihte eşine az rastlanır bir inanmışlık ruhu, aziz milletimizin varlığına yönelmiş tehditler için başarının emsalsiz bir örneği olmuştur. İstiklâl şâirimiz Mehmet Akif Ersoy, bu bilinçle Çanakkale Şehitleri şiirine “Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?” diye başlamıştır.
Çanakkale Zaferi, milletimizin tek yürek olduğunda, inandığında, azmettiğinde imkânsızlıklar içinde neler yapabildiğini tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez!” diyerek haykırdığı bir “Anıt Cephe” dir. Canı pahasına vatanımızı muhafaza eden ordumuz ve şahsi gayretleri ile meydana gelen hârikulâde hadiseler neticesinde zâlimlere dur dediğimiz bu cephe, Kurtuluş Savaşı’na da bir mukaddime niteliği taşımaktadır.
Anafartalar kahramanı olarak ün kazanmış Mustafa Kemal için “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik bir mîsaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.”
Cumhuriyetimizin ikinci asrına adım attığımız şu kutlu günlerde savunma sanayinde, ülkemizin geleceği için atılan büyük adımlarla ilerlemeye devam ederken Cumhuriyetimizi kuran ve Çanakkale’de bize zafer yaşatan yüce ve saygıdeğer iradenin izinde, Anadolu’nun ebedi vatanımız olarak kalması için millî birlik ve beraberliğimizi koruyup barış, kardeşlik içinde bundan bir asır evvel Çanakkale’de olduğu gibi aynı ruh ve şuur ile birbirimize kenetlenmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Bizler; vatanları ve imanları uğruna savaşıp şehit olan atalarımızın imanı, azmi ve gayretini idrak etmiş gelecek nesillere vatanımızı en mamur şekilde bırakabilmek için çalışıyoruz.
Bu şerefli gün vesilesiyle Çanakkale Şehitliklerinden birindeki kitabede “Ey zâir (ziyaretçi) bugünkü hayat saâdetini burada yatmakta olan şehitlere medyunsun (borçlusun), minnet borcunu unutma!” yazdığını hatırlatarak gösterdikleri kahramanlıklarla Çanakkale Deniz Zaferi ile şanlı tarihimize bir şanlı sayfa daha ekleyen tüm şühedayı ve kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum."
Çanakkale; son teknolojik silahlarla donanmış emperyalist devletlere karşı vatanın dört bir yanından gelerek topyekûn bir mücadelenin sonucunda toprağımıza düşmanın ayak basmasına izin verilmeyen, tarihte eşine az rastlanır bir inanmışlık ruhu, aziz milletimizin varlığına yönelmiş tehditler için başarının emsalsiz bir örneği olmuştur. İstiklâl şâirimiz Mehmet Akif Ersoy, bu bilinçle Çanakkale Şehitleri şiirine “Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?” diye başlamıştır.
Çanakkale Zaferi, milletimizin tek yürek olduğunda, inandığında, azmettiğinde imkânsızlıklar içinde neler yapabildiğini tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez!” diyerek haykırdığı bir “Anıt Cephe” dir. Canı pahasına vatanımızı muhafaza eden ordumuz ve şahsi gayretleri ile meydana gelen hârikulâde hadiseler neticesinde zâlimlere dur dediğimiz bu cephe, Kurtuluş Savaşı’na da bir mukaddime niteliği taşımaktadır.
Anafartalar kahramanı olarak ün kazanmış Mustafa Kemal için “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik bir mîsaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.”
Cumhuriyetimizin ikinci asrına adım attığımız şu kutlu günlerde savunma sanayinde, ülkemizin geleceği için atılan büyük adımlarla ilerlemeye devam ederken Cumhuriyetimizi kuran ve Çanakkale’de bize zafer yaşatan yüce ve saygıdeğer iradenin izinde, Anadolu’nun ebedi vatanımız olarak kalması için millî birlik ve beraberliğimizi koruyup barış, kardeşlik içinde bundan bir asır evvel Çanakkale’de olduğu gibi aynı ruh ve şuur ile birbirimize kenetlenmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Bizler; vatanları ve imanları uğruna savaşıp şehit olan atalarımızın imanı, azmi ve gayretini idrak etmiş gelecek nesillere vatanımızı en mamur şekilde bırakabilmek için çalışıyoruz.
Bu şerefli gün vesilesiyle Çanakkale Şehitliklerinden birindeki kitabede “Ey zâir (ziyaretçi) bugünkü hayat saâdetini burada yatmakta olan şehitlere medyunsun (borçlusun), minnet borcunu unutma!” yazdığını hatırlatarak gösterdikleri kahramanlıklarla Çanakkale Deniz Zaferi ile şanlı tarihimize bir şanlı sayfa daha ekleyen tüm şühedayı ve kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum."
